Sayfalar

30 Aralık 2014 Salı

2015

27 Aralık 2014 Cumartesi

BUGÜN NE YAPTIM

Günler geçmiyor doğuma az kaldı.  Hem korku hem sevgi hem merak duygularının beraber yaşanacağı başka birf deneyim yoktur sanıyorum hayatta. Sabahları zor kalkar oldum. Her işe üşenir oldum.

Doğumdan sonra zorlanmamak adına internettede gördüğüm tavsiyeler üzerine dolabın dondurucu bölümüne pratik yiyecek birşeyler atmaya karar vermiştim. Önceden kurabiye ve börek atmıştım. Bugün dondurucudan çıkardık denedik acaba çıkınca lezzetleri değişiyormu diye. İkisinide pişirip atmıştım. Microdalga fırında yada tavada ısıtabilirsiniz zaten hemen çözülüyorlar. Ben kurabiyeden çok daha memnun kaldım tavsiye ederim. Tarifimde klasik kek tarifinin (3 yumurta ve birer bardak yoğurt-yağ-şeker, karbonat) un oranı arttırılmış hali. Üstünüde yumurtanın beyazına batırıp tozşekere batırınca valla gayet lezzetli oluyor. İçinede istediğinizi koyabilirsiniz. Ben ceviz, limon kabuğu ve kuru üzüm koydum. Çok beğenince yarın iki tepsi daha yapmaya karar verdim. Yeterli sanıyorum.


Börekler (ıspanaklı peynirli) ise yine güzeldi ama iç hazırlarken biraz daha az ve kuru hazırlamak gerekiyor. Çünkü derin dondurucuya atılan her sıvı yiyecek lezzetini kaybediyor bence. Birdahaki sefere sadece peynirli yapıcam. Bakalım çıkınca nasıl olacak.

Bugün ise biraz mantı yaptım onu attım dolaba. Tavsiye ederim oda gayet iyi sonuç veriyor derin dondurucuda. Defalarca test edildi onaylandı.

Şimdi sıra hazırladığım pasta börekleri eşimden korumaya geldi :)  

Bu arada akşam eşimle yürüyüşe çıktık. Sizde de oluyormu bilmiyorum ama sağ bacağımda kas çekilmesi hissi veren birşey oldu. Rahatsız etti. Eve erken geldik o yüzden. 

Akşam yemek yedikten sonrada daha önce sizinle paylaşmış olduğum lavanta keselerinin sayısını arttırdım. Sanıyorum 7-8 tane daha ekledim.





25 Aralık 2014 Perşembe

38.HAFTA DOKTOR KONTROLUM

Merhaba kızlar dün artık her hafta gittiğim üzere Nst ye girdim. Doktor daha sancılarımın başlamadığını söyledi. Yılbaşına kadar izinli olduğunu ve bir sonraki kontrolümüz içinde ayın 2sinde gelmemi söyledi. Minik kızım inşallah acele edip doktorum tatildeyken gelmeye kalkmaz. Öyle olursa  beni başka bir doktora sevkedicekmiş :( ben doktorumdan çok memnunum hatta yanında her gittiğimde bana yardımcı olan ebe de çok tatlı bir kadın. Yılbaşına kadar şurda 1 haftadan az kaldı sakın gelme kızım olurmu...

Bu arada 9 ay 10 günün tam olarak tamamlanma tarihi 13 ocak. (18 gün kadar kaldı) ama çevremdeki bayanlar kız bebeklerin gelmek için aceleci olduğundan bahsediyorlar. Ben tabi ağırlaştım ama öyle çok büyük bir değişiklik yok. Beklemedeyim anlıycağınız.

Herşeyi çok önceden hazırladığım içinde size yazacak hazırlıklarımda yok. Yalnız bu hafta annem geldi beraber büyük bir zevkle bebeğin yatağını hazırladık. Bebişin nezaman geleceği belli olmaz diye. Beşiği hazırladıktan sonrada üstünü bembeyaz bir çarşafla kapattık toz olmasın diye. Benim ve bebeğimin hastane için ayrı ayrı hazırladığım çantalar ve pusette arabada bizi bekliyor.

Biz hazırız miniğim seni bekliyoruz...

20 Aralık 2014 Cumartesi

SANAT...

Herkese merhaba bu postumda internette dolaşmaktan zevk aldığım ünlü ressamların eserlerinden bahsetmek istiyorum. Benim ilgimi özellikle çeken bana hitap eden ve resimlerine baktığımda beni heycanlandıran birkaç ressam var. Sizinlede bu ressamları ve eserlerini paylaşmak istedim. İlk bahsetmek istediğim ressam bir ingiliz: FREDERIC LEIGHTON. Tabi birçok eseri var ama ben beni en çok etkileyen birkaç yağlı boya tablosunu paylaşmak istiyorum. Bu resimleri ileride evimdede kullanmayı düşünüyorum.

Ressam klazisizm adı verilen tarzda eser verdi. Eserlerinde daha çok yunan figürleri ve mitolojisi yer alıyor.

 En ünlü tablolarından birisi ismi FLAMING JUNE (Haziran alevi) Bu tablonun ilk satışı olduka düşük bir fiyata satılmış. Fakat sonradan birçok eserin başına geldiği üzere değeri zaman içinde artmış.

Bu tablonun turuncuya çalan renkleri bana huzur veriyor. Bu arada sağ üstte bulunan zakkum ise ölüm ve uyku arasındaki hassas bağlantıyı simgeliyor.


Greek Girls Picking up Pebbles (Çakıl toplayan yunan kızlar)


 Idyll

19 Aralık 2014 Cuma

İLK SATIŞTAKİ ÜRÜNÜM

Natural market bölümünde hamilelik döneminde bir hayli ilgi alanıma giren ve memnun kaldığım ürünlerin satışını ufak ufak yapacağımdan bahsetmiştim kızlar.

Şimdi size ilk ürünümü sunuyorum.Ahşap kutuyu yağ yeşili rengini tercih ederek eskitme yaparak ben boyadım. İçinede doğal ürünlerden koydum. Dilerseniz kutuyu banyoda ya da yatak odanızda farklı şekillerde de değerlendirebileceğinizi düşünüyorum.

Ürünü satın almak isteyen arkadaşlar bana bebekmigeliyor@gmail.com mail adresimden ulaşabilirler.

AHŞAP KUTULU BANYO SETİ
Ürün Özellilkleri:
 Ahşap kutu (Eskitme olarak yağ yeşiline boyanmıştır)
Kabak Lifinden Üretilmiş Banyo Lifi
Doğal Zeytinyağı sabunu (Muğla bölgesi)
30x30 %100 Pamuk Havlu
Fiyat: 25 TL

37. HAFTA DOKTOR KONTROLÜM

Bildiğiniz üzere artık her hafta NST denen  alete giriyorum. Artık rutinleşti. Ama bugün hem normal randevum vardı yani ultrasona girdim. Kızımı gördüm hemde NST ye girdim. Doktorun odasından kızımın yüzünü gösteren ultrason fotosu ile çıktık.

Minik kızıma gelince doktor ağırlığının 2900 ile 3000 arasında olduğunu söyledi. Su miktarı iyiymiş. Boy konusuna gelince benim doktorum boy söylemiyor. Ama ben Dr.Kağan Kocatepenin videolarında ultrason kağıdında ıkan FL değerini 7 ile çarpmam gerektiğini öğrenmiştm. Gittim birde kendi doktoruma sordum doğrumu yapıyorum diye oda onay verdi. Yani sizde ultrason kağıdının altındaki FL değerini 7 ile çarptığınızda bebeğinizin yaklaşık boy ölçüsünü bulabilirsiniz.

Birde plesentanın  kireçlenmeye başladığını ama sıkıntı olmadığını söyledi. Şimdi internetten okuduğum kadarıyla son haftalar için önemli bir durum değilmiş. 2.trimestir dneminde olursa bebeğin gelişiminde sıkıntı olabileceği söylenmiş ama zaten benim tostiğimin doğmasına az kaldı. Doğum tarihinin 12 ocak olduğunu söyledi ve yaptığı muayenedede doğumun daha başlamadığını rahat olmamamı söyledi. Normal doğum için hiçbir sıkıntımın olmadığını ama yinede kararı benim vereceğimi söyledi.  Bu arada Yapılan muayene öyle korkulacak birşey değil. Forumlarda hep okuyorum kafada çok büyütülmüş. (Benimde gitmeden önce kafamda büyüttüğüm gibi :p ) Ama şöyle düşünün kızlar  ooo daha doğum yapçaz bunlar ufak şeyler...




Son olarak gzümüz gönlümüz açılsın...

16 Aralık 2014 Salı

DEKUPAJ ÇALIŞMASI

Herkese merhaba!

Bebeğim için ıvır zıvırları koymak için bir çanak boyadım. Ve Seçtiğim resimleri dekupe ettim. Dört tarafına farklı resimler seçtim. Zemin için pembe rengi tercih ettim. İçine beyaz renkte bir kumaş kestim yerleştirdim. Belki puantiye yapabilirdim diye düşündüm sonradan. İleride kızımın odasını hazırlayınca büyük bir oyuncak sandığı boyamayı düşünüyorum yine aynı renk ve modellerde takım olarak.

Ben resimde bebek bezi ve ıslak mendil koydum ama bence beşiğinin yanında oldukça işlevsel bir parça. Termometre, emzik, emzik kabı... gibi ıvır zıvırda konulabilir. Elimin altında olur hemde yerleri belli olur.





14 Aralık 2014 Pazar

DOĞUM FOTOĞRAFÇISI TUTMAK YA DA TUTMAMAK...


Muayene olduğum hastaneye gittiğimde  duvarları süsleyen doğum fotoğrafları görüyorum. Hatta dağıtılan broşürler ve internette sürekli bebeklerle ilgili siteleri dolaştığımdan sıkça doğum fotoğrafçısı reklamları görüyorum. Eminim sizde rastlamışsınızdır. Hamilelik dönemimi artık sonlandırmak üzereyim ve tabi bu dönemi hatırlayacağım fotoğraflarım çok olmasada var. Zaten 36. haftada insan pek fotoğrafta çektirmek istemiyor açıkçası.

Gelelim doğum anına daha önce önümde bir bilinmeyen olduğunu ve kendi tıbbi müdahale fobimden dolayı doğum zamanını kızımla kavuşacağım günü sabırsızlıkla beklesemde itiraf edeyim titretecek kadarda korkuyorum...  Ve doğum anının (sezeryan ya da normal farketmez) özel olduğunu ve o anda fotoğrafçı görmek istemediğime karar verdim. Zaten herşey bitip odamıza geldiğimizde bol bol akrabalar tarafından çekilecektir. O anın özel yaşanması gerektiğini ve sadece o anın yaşanması gerektiğini düşünüyorum. oO anın kolay kolayda hafızamdan silinecek gibi olacağınıda sanmıyorum.

Tabi fotoğrafçı tutan arkadaslara saygım sonsuz.. Fotoğrafçılar güzel işlerde çıkartıyorlar aslında. Ama tercih meselesi tabi ben bir fotoğrafçı tutmamaya karar verdim...




13 Aralık 2014 Cumartesi

ECZANEDEN GELENLER

Hastane çantamın son eksikleride tamamlandı. Annem eczaneden göğüs pedi,  bepantol pişik ve cilt için krem, biberon(Wee marka), emzik (Wee marka) ve emzik kabı getirdi. Biberon olarak küçük boy 125 ml ve cam olmasını istedim.  Pişik kremi olarak ise dışlarıda satılan kozmetik markası olan ürünler yerine eczanede satılan pişik kremini tercih ettim. Kendim içinde şuana kadar makyaj malzemelerim hariç pek kozmetik kullanmadım açıkçası eczanede satılan ürünlerin daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum.

12 Aralık 2014 Cuma

E- BEBEK ALIŞVERİŞİ (BEBEK TERMOMETRESİ)

Herkese merhaba artık son hazırlıklıklarımızı tamamlıyoruz. Kızımızın gelmesine az kaldı. Dün ilk defa e-bebek mağazasına gittik. İzmir'de oturup bilmeyenler için gittiğimiz mağaza Çiğli'de Karşıyaka girişine yakın bir yerde.

Bebeğin ateşini ölçmek için uzaktan ateş ölçen termometre satın aldık. Markası Medisana eşim mağazaya gitmeden önce internetten biraz araştırma yapmıştı. eleye eleye elimizde en son visiofocus marka ve medisana markasının termometresi kaldı. Ama visiofocus markasının bebeğin alnında dereceyi kırmızı ışıklı şekilde göstermesi hoşumuza gitmedi. Tamamen kişisel tercih tabi. Biz termometrenin ekranında derecenin gözükmesini istediğimiz için birçok özellikleri aynı olan termometrelerden medisana'yı tercih ettik. Ayrıca banyo suyunu, yiyecelerini ve ortamın sıcaklığınıda ölçebiliyor. Merak edenler için biz e-bebek ten bu termometreyi 120 TL ye satın aldık.  Ayrıca gözlük kabına benzeyen bir kutusuda mevcut.

Termometrenin ekranı bu şekilde. Yan tarafta ise vücut yada ortamın sıcaklığı için  ölçüm tercihi düğmesi var.
Ateşi ölçerken ekranın hemen altında bulunan üçgene benzeyen düğmeye 2-3 saniye basıyorsunuz.

Birde bebeğin yatağının başucuna sürekli durması için oda termometresi satın aldık. Hem odanın nemini hemde sıcaklığını ölçülüyor.  Eşimle sürekli oda sıcaklığı konusunda ikilemde kalıyoruz. Çünkü belki hamilelikten bilemiyorum. Bana sürekli sıcak basıyor. O ise evimiz sıcak olsun istiyor. Ben zaten oldum olası sıcağı hiç sevmem. Kış dediğin biraz serin olucak hatta üstüne biraz kalın eşofman falan giyceksin. Kışın evin içinde kısa kollu ile dolaşmayı ben sevmiyorum. Nefes alamıyorum sanki. Neyse biz bu durumu netleştirelim ve bebeğimizi çatlatmayalım diye başucuna termometre koyalım dedik doğduktan sonrada doktorumuzunda dediği gibi 22-23 derece olmasını sağlıycaz.  Bu sebeple aşağıdaki termometreyi de aldık.



İsteyenler için farklı renleride vardı. Biz gittiğimizde pembesi yoktu bizde kırmısını aldık. Ayrıca arkasında masa üstünde durabilmesi için metalden yapılmış desteğide var. (Fiyatı: 25 TL)


LAVANTA KESELERİM

Daha önce sizinle paylaştığım lavanta keselerinden bana yakın olan bir tasarımı seçtim ve hatırı sayılır bir kısmını diktim bile. Şimdi hergün sakin sakin sayılarını arttırıyorum. En zor kısmı ilk lavanta kesesini dikmekti çünkü nasıl yapıcağıma hangi malzemeleri kullanacağıma karar vermek uzun sürdü. Birde hep bir malzeme eksik çıktı çarşıya gidip durdum başlarda. Tabi bu arada eşime her aşamada nasıl olmuş diye sordum. Biraz bunaltmışta olabilirim :P Ama onunda çok faydası oldu...




Benzerlerini dikmek isteyenler için kumaşları 13x9 cm büyüklüğünde kestim. birleştirmeden keçeleri diktim, ucuna kedime ekledim en son kese formunu verdim.

Keselerin alt kısmına boncuk elyaf doldurdum üst yarı bölümünede lavanta doldurdum. Böylece ele alındığındada hem yumuşacık oldular hemde mis gibi lavanta kokuyorlar.

Sayı olarak hala eksiklerim var. Onlarıda sakin sakin akşamları dikiyorum. Zaten önceden keselerin kumaşlarını kesip ütülemiştim. Ayıların başlarınıda keseden kesmiştim. Sadece birleştirmek kaldı...

Bu arada fotoğraflarda keselerin kumaşları krem gibi çıkmış aslında toz pembe renkteler..















Son olarak size internetten indirip bana ilham veren lavanta kesesini eklemek istiyorum. Birçok lavanta kesesi modeli görmüştüm yabancı ve türk sayfalarda ben en çok sevimli olduğu içinde aşağıdaki modeli beğenmiştim.


10 Aralık 2014 Çarşamba

36. HAFTA HAMİLELİK

Artık her hafta NST denilen makineye giriyorum. Hamileliğimin başlarında hep ismini duyardım geçen hafta tanıştık. Bebeğin kalp atışlarını hareketlerini ve bendeki kasılmaları gözlemleyen test. Bu test sonucunda doktor bebeğe giden kan akışının düzenli olup olmadığı ve bizim kasılmalarımızın olup olmadığı konusunda fikir edinmiş oluyor.



UYGULAMA: Yaklaşık 20 dk sürüyor. Gbeğime iki tane alet bağladılar. Biri bebeğin kalp atışını diğeri benim kasılmalarımı algılaması içinmiş. Bebek her hareket ettiğimdede elime verdikleri üztünde düğme olan kumanda gibi bir kola basmamı istediler. Ve test süresince tüm hareketlerde kağıda yazdırıldı.

Sonuç olarak çıkan kağıdı doktoruma gösterdiğimde bebeğin hareketlerinin iyi olduğunu ve rahat olduğunu söyledi.

Birde doktorum alma ihtimalim olan aneztezi için ve doğum için genel kan tahlili istedi. Herşeye bakılıcağını söyledi. Sonucu daha almadığımdan yapılan testleri daha bilmiyorum. Başka hastanelerde doğum öncesi bu genel kontrol yapılmıyormuş. Burada yapılması ve şansa bırakmamaları hoşuma gitti açıkçası.

Artık her hafta doktordayım. NST ye bağlanıcam. beklenmedik bir durum olur diyede çantalarımız hazır bu hafta arabaya koymayıda düşünüyorum. Ee artık verilen sürenin sonuna geliyouz.Önümüzdeki haftadan sonra (37.hafta) bebeğimiz gelmeye karar verirse artık erken doğum değil normal süresinin içinde gelmiş olacak. Bu arada haftaya çatı muayenem var bakalım 37. haftam nasıl geçicek....

9 Aralık 2014 Salı

ANA KUCAĞI İÇİNE BEL DESTEĞİ DİKTİM

Hem araba koltuğu hemde ana kucağı olarak kullanacağımız maxicosi cabrifix modelinin yanına bebeğimizi yeni doğduğu dönemde kontrollere götürürken kullanmak için acaba portbebe denilen bebek çantası da alsammı diye düşünüp duruyordum. çünkü ana kucağının eğimli gövdesinde bebişim ikibüklüm olsun istemiyordum. Sonunda portbebe almaktan vazgeçtim. Çünkü çok kısa süre kullanıcaktım ve dışarıda portbebe ile dolaşan anneleri görünce taşımanın çokta kolay olmadığını düşündüm. Ayrıca eşimin o kadar ana kucağı yapmışlar büyük firmaların bebeklerin konforunuda araştırmışlardır herhalde diye yaptığı yorumda etkili oldu tabi. Birde ana kucağı sert bir malzemeden yapıldığı için daha korunaklı gibi geldi.

Neyse uzun lafın kısası portbebeden vazgeçtim. Bunun üzerine çevremdeki arkadasların bebeklerinin ilk dönemlerinde anakucağının içine havlu, battaniye gibi dolgularla düzleştirdiklerini öğrendim.

Ayrıca internette bunun için bel desteği adında aparatlar satıldığını gördüm. Gittim birde mağazada gördüm pekte büyütülecek bir şey değildi. Çokta beğenmedim açıkçası. Merak edenler için fiyetı 40 Tl civarındaydı. Daha küçükleride vardı ama ben onların pek işe yarıyacağını düşünmüyorum.

Sonuç olarak oturdum makinemin başına gördüklerimden kat kat güzel bir bel desteği diktim. İçine kademeli olarak 3 kat havlu bulunuyor. Ayrıca ufak bir yastık ile de tam çukur olan yeri kapattım. En dış kılıfı ise zaten evde bulunan yumuşacık polar kumaştan. Yine içine sinmedi birde desteğin içindeki havluların arasına boncuk elyaf koydum. elyfların üstünden kat kat havlu kumaş geçtiği için  dokununca hem düz oldu hemde yumuşacık. Son olarakta kemerlerin geçtiği yerleri kestim işte oldu bitti !

Ana kucağının zeminine küçük bir yastık 

Kemer için kılıf 

Bel desteğinin içinde boncuk elyaf ve üç kat havlu kumaş var. Dışında kullandığım kumaş ise desenini zamanında severek aldığım yumuşacık polar kumaş.

5 Aralık 2014 Cuma

BEBEK ÖRGÜ TAKIM

Takımı tamamladık. Hastane çantama bu takımı koymaya karar verdim. Bu takımın yününü ayrıca çok beğendim şeker gibi. Kızıma örülenlerin içinde en küçükleri bu takım o kadar miniklerki oyuncak gibiler. Annemin ellerine sağlık...






ORGANİK OYUNCAK

Dış ticaret ve organik ile çalışırken ilgilendiğimi daha önce söylemiştim. Sıra minik kızım için bişeyler yapmaya geldi. Öncelikle kumaşımın uluslararası kurularca kabul görmüş GOTS sertifikasına sahip %100 pamuk bir kumaş olduğunu söylemeliyim. Bu kumaşı tedarik etmek için oldukça çok uğraştım. Çünkü yurtdışında ve içinde pamuklu ince organik sertifikalı kumaşlara ulaşabildim ama peluş olarak sertifikalı organik kumaş bulmak oldukça zordu ve uzun sürdü.

Uzun bir tedarik sürecinden sonra kızıma oyuncak dikmek için hazırlıklara başladım. Patron çıkardım. Piyasada organik oyuncak diyince içinede organik pamuk kullanıyorlar ve bu oyuncaklar kirlenince özel solüsyonu ile temizlenebiliyor. Açıkçası ben bunu tercih etmedim. Çünkü oyuncak yerlerde dolaşıcak muhtemelen kirlendiğinde de kızımın sabun tozu deterjanı ile çamaşır makinesinde mis gibi yıkanabilmesi için içine boncuk elyaf doldurdum. Dikişlerinide çift dikiş yaptımki asla açılmasınlar diye.

Oyuncağın göz kısmı içinse ayrıca özel bir göz kullanmadım güvenemedim. Bizimki dişlerse falan boğazına kaçmasın diye. Bende nakış olarak işledim. daha güvenli oldu.

Karşınızda mis gibi organik kumaştan kızımın rahat rahat dişleyebileceği organik oyuncağım  :)




Bu oyuncağı kızım için uyku oyuncağı yapmayı düşünüyorum. Her uyuduğunda yanına koyucam böylelikle yabancı biryere bile gitse aynı oyuncağı yanında olacağından kendini güvende hissedicek .
Tabi doğal bir kumaş olduğu için benimde içim rahat olucak.

Bu arada Bahsetmiş olduğum GOTS sertifikası çok ciddi bir sertifikadır. Kumaşın kendisine ait numarasından internetten kabul edilebilr. Ve sadece uluslararası sertifika kuruluşlarından oldukça fazla kriteri yerine getirdikten sonra bu sertifika verilmektedir. Öeneğin kumaşı oluşturan pamuklar makine ile değil el ile toplanmakta ve pamuk tarlasının yakınında anayol, fabrika... bulunmaması şartı gibi şartlar aranmaktadır. Ayrıca pamuğun yetiştiği toprak bu uluslararası kuruluşlar tarafından analiz edilmekte ve herhangibir kimyasal kalıntısının olmaması istenmektedir.


Bu fotoda diğer görülen oyuncaklarıda ben diktim. Kumaşları %100 pamuktan üretildiği için pazenden. Bir renkli küp ve ördek formunda yastık diktim. Daha sonra farklı bir postta tüm oyuncakların patronlarını ve nasıl diktiğimi yayınlıycam. Şimdilik hoşçakalın...


2 Aralık 2014 Salı

KİTAP TERCİHİM - BEBEĞİNİZİN İLK YILINDA SİZİ NELER BEKLER

Herkese merhaba size bugün aldığım bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Dünyada ve Türkiye'de  en çok satılan bebek bakım kitabı. Bende okumaya bu kitaptan başlammak istedim. Daha önce Mehmet Öz'ün hamilelik sürecini anlattığı bilimsel olarak açıklamalarda da bulunduğu kitabını okumuştum. Sıra bebeğim geldikten sonra ona nasıl bakacağımı öğreneceğim kitaba sıra geldi.



Bugün satın aldığım kitabın adı "BEBEĞİNİZİN İLK YILINDA SİZİ NELER BEKLER"
Yazarları: Arlene Eisenberg, Heidi E.Murkoff, Sandee E. Hatcaway.
Yayın evi: Epsilon Yayınları

Benim aldığım kitabın kapağı bu şekilde. Fakat internette farklı kapak tasarımlarınada rastladım. Baskılarından kaynaklanıyor sanırım.

Kitaba gelince ilk bölümde "merak ettikleriniz" "bebek alışverişi" ... gibi genel bölümler yer alıyor.
Sonra ise bebek doğduktan sonra geçen süreyi ay ay ayırarak anlatmış.

İkinci bölümde ise mevsimler ve bebekler" "bebeğiniz hastalandığında" "ilk yardım"... gibi bölümler yer alıyor.

Üçüncü bölümde tarifler, boy kilo çizelgesi.. gibi bölümler var.

Kitabı okumaya bugün itibari ile başlıyorum. Kitabın ay ay bebeğin gelişimini anlatması hoşuma gitti. Kitapta biraz daha ilerleyim sizinle öğrendiklerimi paylaşıcam.