Sayfalar

5 Aralık 2015 Cumartesi

2 - 6 AY BEBEK GELİŞİMİNE UYGUN OYUNCAK SEÇİMİ

 


2-6 Aylık bebekler nesnelere dokunmak , tutmak, eliyle vurarak döndürmek, sallamak, tekmelemek, ağıza alamak ve tadına bakmaktan hoşlanırlar. Bebekler parlak renkleri, basit çizimler ve net çizgileri, insan yüzlerini ve özelliklede gzleri görmekten hoşlanırlar.

Bebekler asılı, hareket eden ve hafif yumuşak sesler çıkaran nesneleri veya dönenceleri izlemekten hoşlanır. Bebeğin izlemesi için asılan oyuncaklar bebeğin gözlerinden 15- 20 cm uzağa yerleştirilmelidir. İlk haftalarda bebekler çoğunlukla sağ yanlarına bakarlar. Bu nedenle ilk haftalarda oyuncaklar bebeğin sağ yanına asılmalı ve bebek uzanmaya başladığında ise dokunamayacağı mesafeye çekilmelidir.


Bebekler çeşitlilik ister ve kendi yaptığı bir hareket ile etkileyebilecekleri oyuncakları severler. Elinde tutacağı oyuncaklar hafif ve bebeğin eliyle tutmasına uygun oyuncaklar olmalıdır.

4 Aralık 2015 Cuma

YENİ YIL EVLERİ

Ev dekorasyonuna oldum olası meraklıyımdır. Yazın parlak canlı renklerinin yanında kışın kırmızı beyaz ve ahşabın uyumuna bayılırım. Tabi bu renklerin evi ele geçirdiği nokta ise yeni yıl evleridir. Eminim sizde fotoğrafları görünce evinize sıcacık birkaç aksesuar almak istiyceksiniz...











30 Kasım 2015 Pazartesi

0-2 AYLARDA NASIL OYUNCAK SEÇİLMELİ?



Yeni doğan bebeğin en değerli oyuncağı kendi bedenidir. Bebek elini, kolunu sallayarak, açıp kapayarak, ayağını ağzına götürmeye çalışarak ve parmaklarını emerek kendi kendine eğlenir.

Ayrıca doğumu izleyen aylarda çocuk ses, renk ve şekillere karşı da çok hassastır. Bu nedenle bu aylarda bebeklerin oyuncaklarını görsel ve işitsel duyulara hitap eden oyuncaklar oluşturmaktadır. İlk aylarda bebeğin yatağına asılabilen veya yatağın kenarına tutturulabilen, hareket eden, ses çıkartan mobil türü renkli oyuncaklar tercih edilebilir.

YÜRÜTEÇLER HAKKINDA NE DÜŞÜNMELİYİZ?


Piyasada, çocuğu yürümeye alıştırmak için yapılmış çeşit çeşit yürüteç var. Bunlar hakkında ne düşünmeliyiz? Bazı anneler yürüteçleri faydalı ve çocuklar için eğlenceli bulurlar. Yürüteçler tehlikeli değildir ama çocuğun öğrenme keyfini, gayret göstermesini engellediklerinden tavsiye edilmezler.

Çocuğun yürümeyi öğrenmesi için  oyuncak pusetini itmeye çalışması veya sandalyeyi itmesi daha faydalıdır. İtilen birçok oyuncak vardır. Çocuk yürümeye çabaladığı zaman tek elini tutarak denge sağlamasına yardımcı olabilirsiniz.

4 Kasım 2015 Çarşamba

HERKESE GÜNAYDIN!


KIŞ AYLARINDA BEBEKLERİN KIYAFETLERİ NASIL OLMALI?


Bebeklerin günlük kıyafet seçimi


Bebeğinizi soğuktan korumak için kat kat, çok kalın, yoğun yünlü kıyafet giydirmeniz soğuktan etkili korumayacağı gibi bebeğinize zararda verebilir.  Aşırı terleme ile gelen isilik, ayrıca grip gibi rahatsızlıklarıda beraberinde getirecektir. Bebeğinize kalın bir kazak giydirmek yerine ince fakat iki kat kıyafet seçmeniz iyi olacaktır. Bebeğiniz için seçtiğiniz giysilerin pamuklu ve ter emici özelliği olmasına da zen göstermelisiniz.

Peki bebeğimizi dışarıda nasıl giydirmeliyiz?


Bebeğinize evde giydirdiğiniz kıyafetlerin üstüne, ısıyı izole edecek fakat vücut ısısını da çok arttırmayacak tulumları tercih edebilirsiniz. Kumaşının ağır olmamasına özen gösterirseniz bebeğinizin cildi rahatlıkla hava alacaktır.

Bere ve eldivenle, kulaklarının ve ellerinin aşırı soğuğa maruz kalmasını da önleyebilirsiniz. Araba ile ile yolculuk yapacaksanız, mont ve tulumunu mutlaka çıkarmalı ya da arabayı çok ısıtmamalısınız.

BEBEĞİNİZİN UYKU KIYAFETLERİ NASIL OLMALI




Bebekler için önerilen ideal oda sıcaklığı 22-24 derece olmalıdır. Bebeğinizin karyolasının ısıtıcıya çok yakın olmaması, örtüsünün çok kalın veya ağır olmaması gerekir.

Yine tek kat, pamuklu ve emici bir pijama takımı, hafif polar bir battaniye ile bebeğiniz çok rahat uyuyacaktır. Bebeklerin uyuduktan sonra vücut ısılarının yükseldiği de unutulmamalıdır.

29 Ekim 2015 Perşembe

DİŞ BUĞDAYI


Geçen hafta Cumartesi günü diş buğdayımızı yaptık. Birçok aksaklık yaşadık ( ve tekrar tekrar ertelemek zorunda kalmış olsam da sevdiklerimizle beraber olmak çok iyi geldi. Önce kayınvaldemin önemli bir işi çıktı sonrada kızım diş çıkarmaya devam ettiğinden çok ateşlendi ve biz uykusuz, yorgun ve endişeli geceler yaşadık.

Öncelikle aşure döneminde olduğumuzdan buğday kaynatmak ve renkli şekerler falan koymak yerine gayet malzemesi bol ve lezzetli aşureler yaptım. Gelen misafirlerime öncelikle şık bir sunum halinde bu aşureleri verdim. Çokta beğendiler.





Daha sonrada çay servisi ile birlikte masaya önceden hazırlamış olduğum 8 çeşit olan ikramlarımı servis ettim. Servis bence çok uygun oldu. Gelenlerde memnun kaldılar. 
Size birkaç diş buğdayında kullanabileceğiniz dekorasyon fikirlerini paylaşmak istiyorum.







Aslında kendi fotoğraflarımı eklemek isterdim ama malesef bu konuda sıkıntı yaşadım. Artık kızımın ilk doğumgünündeki masamın orjinalini paylaşırım sizinle. 

Günün sonuna doğru ise Neva'nın ilk dişi yazılı olan kızımın şirinmi şirin tek diş fotoğraflı magnetini dağıttm. Gelen misafirlerimin hepsi birinci derece yakınlarım ve en yakın arkadaşlarım olduğundan küçük hediyelerimi çok beğendiler.

TAVSİYEM:

- Bebeğiniz daha çok küçük olduğundan hem diş buğdayını evde yapın hemde en yakınlarınızı çağırın. Yoksa bebeğiniz yabancılık çekerek huzursuzlanacak ve size günü zehir edecektir.

- Karmaşık süslemer yerine basit ve net süsler alın örneğin mavi ya da pembe balon bile çok şık duracaktır.

- Gelen küçük misafirleriniz için başka bir odada ortam hazırlayın.

- İkramlarınızı şık sunum tepsilerine koyup masanıza koyun. Misafirlerinizin önce gözleri doymalı.

- Günün ileride unutulmamasını sağlamak için ufak hediler verebilirsiniz. Ben magnet yaptırdım. Hem çok uygun fiyatlı hemde kalıcı oldu. İsterseniz lavanta kesesi de verebilir hatta lavanta kesesini kendiniz bile yapabilirsiniz. 


10 Ağustos 2015 Pazartesi

5,5 AYLIK OLDUK (PİŞİK SORUNUMUZ)

Herkese merhabalar, kızım artık 5,5 aylık oldu. Kilosu 8 kiloyu geçti. Boyu ise 65 cm civarı. Civarı diyorum çünkü son doktor kontrolümüzün üstünden 20 gün kadar geçti.

Bu arada size yaşadığımız pişik sorunundan bahsetmek istiyorum. Kızımı hergün duş aldırmamıza rağmen ve sıksık altını değiştirmeme rağmen pişik oldu :( pişiklerde kullandığım normal bepantol pişik kremi ile geçmeyince doktora gittik. Ayrıca belirtmeliyimki farklı görünüyorlardı. halka şeklinde ve kırmızıydılar. Doktor trosyd krem ve hipokort krem verdi geçmesse 10 gün sonra tekrar gelin dedi. önce kortizonlu krem kullanmak istemesemde mecbur kaldım. pişikler azalsada yok olmadı. Sonra aklıma gögüs ucu yaralarım için kullandığım sihir etkisi yaratan lansinoh gögus kremi geldi. bu kremi kullanmamın sebebi gögüs ucu yaralarımı bir günde gidermesi ve krem emildikten sonra gögsümü yıkamama gerek olmadan süt verebilmemdi. demekki bebeğe bir zararı yoktu. Ve sadece 2 kez sürdüm ve pişikler yok oldu. Arkadaşımın tavsiyesi ile de memnun kaldığım johnsons baby pişik kremi kullanmaya başladım. İyi geldiğini düşünüyorum, tavsiye ederim.

Bebeğimde oluşan pişiğin grüntüsü bu şekildeydi




Tavsiyem: Bu sıcak günlerde sık sık bebeklerinize duş aldırmanız. Ben her seferinde kimyasalla temas etmemesi için şampuanı her yıkamada kullanmıyorum. Sabah ve akşam duş aldırıyorum. Birde şişme havuzlardan aldım en küçük boy. Artık oturabildiğinden iine biraz su koyuyorum oynamaya bayılıyor. Bu da poposunu rahatlatıyor.
 

Bunun dışşında kuru tutmaya çalısıyorum ve pişik kremlerini ihmal etmiyorum. Biz pişiklerden bu şekilde kurtulduk.Bu ssıcak yaz günlerinde işimiz gerççekten zor.

1 Temmuz 2015 Çarşamba

EK GIDA (1. Hafta)


Herkese merhaba, uzun bir aradan sonra kızım Neva ile olan yaşantımızdan kaldığım yerden sizinle paylaşmaya devam etmek istiyorum. Evet ek gıda artık miniğimin hızla büyüdüğünün habercisi. Heryerde ek gıda ile ilgili birçok yazı var. Birçok yazı okudum ve doktorumuzada danıştım. Sonuç olarak sizi sıkmadan kısa kısa kendimce aldığım kararları maddeliyorum:

·         6 ay bebeğime artık ek gıdaya geçmenin vaktidir!

·         İlk verdiğim yiyecek elma, ortadan ikiye kesilmiş elmayı kaşıkla kazıyarak ufaladım ve yaklaşık 3-4 ay kaşığı kadar yedi. Aslında ağzına aldıktan sonra geriye doğru atıp yutamıyor ama ben arada elimle ççenesinden toplayıp verdim. Çoğu dışarı saıldı ama olsun o kadar tatlıyki şapur şupur hem ne yapacağını bilemiyor hemde heycanlı.

·         2. Ve 3. Gün kendi yaptığım yoğurt ile kızıma 5 kaşık kadar yedirdim. Arka arkaya 2 gün tekrarladım. Ve bir sorun yaşamadım. Yoğurdu yaptığım süt güvenerek dışarıdan aldığımız ve sonra kaynattığımız inek sütüydü. Fakat bundan sonra marketlerde satılan organik pastörize süte dönmeye karar verdim. Çünkü kaynatılınca besin değeri düşen sütten yoğurt yapmak istemiyorum.

·          4. Ve 5. gün kabak ve patatesi haşladım. Püre haline getirdim. Ve kızım çok sevdi. 10 çay kaşığı kadar yedi. Ve yoğurda göre çok daha iştahlıydı. Hatta kaşık aralarında daha hızlı vermem için mızıldandı.

·         6. Gün ise çatalla ezdiğim şeftaliyi verdim. (ben hamileyken şeftali aşermiştim, tadı belki tanıdık gelmiştir.)

·         Yarın  yine yoğurt yapmayı düşünüyorum. Böylece ilk haftamızıda tamamlamış olucaz. Yediği gıdaların kızımda kabızlık ishal ya da gaz sancısı gibi sıkıntısı olmadı umarım bundan sonrada olmaz.

·         Bu arada yedirdiğim ek gıdalardan sonra biraz su içiriyorum. Hem hava çok sıcak hemde yemekten sonra iyi geliceğini sindirime yardımcı olacağını düşündüm.

·         Ek gıdadan yarım saat sonrada emzirerek cilamızı çekiyoruz. İşte bu kadar J

·         Su olarak, pınarın cam şişesini aldık. Olduka küçük ama yeterli geldi. Kaynattım sonra tekrar aynı cam şişeye koydum. Bir iki ay geçsin bebek suyu diye bir şey varmış arkadasıma doktoru önermiş. Markette görmüştüm aslında ama bakayım neyin nesiymiş. J öğreneyim yine size yazarım.

 

İşte ilk haftamız ek besinlerle böyle geçti. 

15 Nisan 2015 Çarşamba

3. AY DOKTOR KONTROLÜMÜZ

Herkese merhaba bebeğimle hayatım düzene girmeye başladı artık. Bu ritme alıştım diyebilirim. Son doktor kontrolümüzde yaşadıklarımızı anlatmak istiyorum bu yazımda.

Doktor kızımın bıngıldağının erken kapanmaya başladığını söyledi. Ama telaşlanacak bir şey olmadığını hala bir parmak açıklık olduğunu ama yinede kullandığım d vitaminini önümüzdeki bir iki ay boyunca kesmemi söyledi. Bıngıldak 3 aydan önce kapanmamalıymış. Kapanırsa beyin büyümesi engellenirmiş. Bu da gelişim bozukluğuna sebep olurmuş. (Tabi internette biraz araştırma yapınca insan feci şeylerle karşılaşıyor.)  Biz 3 aylık sınırı aşmış olsakta ve kafa çevresinin büyümesi düzenli olsada yinede d vitaminini keselim dedi doktorumuz. 

Bunun dışında doktorumuz her gittiğimizde ölçtüğü gibi boy ve kilomuzu da ölçtü. Kızım 3.760 gr ağırlığında ve 64 cm uzunluğunda.

POSTUN ÖNERİSİ: Penye yelekler hayat kurtarıcı gerekten. Evimiz sıcak olsada uykudan kalktığında bu penye yelekleri kullanıyorum. Şimdi kış bitiyor baharda ve yazın çok daha fazla kullanacağımı düşünüyorum. Bebek bekleyen arkadaşlar kesinlikle penye yeleklerden en az 3 tane edinin derim.
 

31 Mart 2015 Salı

3. AYA GEÇİYORUZ


Herkese merhabalar. hayatım geçen seneye göre kökten değişti. Tüm dünyam kızım oldu. 3. ayı bitiriyoruz. Kızım baldan tatlı onu o kadar çok seviyorumki...  İtiraf etmeliyim bazen dışarıya çıkamadığım için çok sıkılıyorum. Ama artık havalar iyiye gidiyor kızımla çıkabiliriz. Misafirliklere gittik ama dışarıya tam anlamıyla çıkmadık. Misafirliğe tam olarak alışamadım. Nekadar gittiğimiz kişiler çok samimi olsada bazen zorlanıyorum. Çünkü evde kurulu bir düzenimizvar başka evde rahat edemiyorum. Ama alışmamız lazım. Kızım gezmeye alışsınki havalar ısınınca çıkalım.

Bunu dışında pek sıkıntımız olmasa da yaşadıklarımızı sizinle paylaşmak istiyorum. Kızımın boğazına süt içerken süt kaçıyor ve öksürüyor. Bende doktorumuzun söylediği gibi ters çevirip sırtına hafifçe vuruyorum. Ama kızım çok hırpalanmış oluyor gözleri yaşarıyor. Tabi süt içme seansımız yarıda bölünüyor.

Bez olarak prima Premium care 3 numara kullanıyoruz. Gayet memnunuz tavsiye ederim. Isllak mendil olarak ta uni baby yeni doğan bazende diğer uni baby çeşitlerini kullanıyoruz. Markete gittiğinizde ıslak mendillerin içindekiler blümüne bakarsanız diğer markalarda 20 çeşit kimyasal olduğunu görürsünüz. Uni baby nin yeni doğanında sadece su ve pamuk var. Tavsiye ederim ondanda memnunum

Bir sıkıntımızda kızımın ellerinin sürekli yüzünü parçalama eğiliminde olması. Maalesef günün büyük bir kısmında ellerini kapatıyorum. Hemde eldiven yerine çorapla. Çünkü bebekler için yapılan eldivenler 10 saniye anca kalıyor kızımın elinde. Daha iyi bir çözüm bulana kadar kızımın el çorapları var.

8 Mart 2015 Pazar

BEBEĞİMLE 2 AY

Evet zaman ne kadarda çabuk geçiyor. Bebeğimi kucağıma aldım ve 2 ayı devirdik bile. Her geçengün bebeğimle daha kolay geçiyor zombilikten yorgun anneliğe terfi ettim. Yeni bebeği olan ya da olacak arkadaşlar merak etmeyin bebeğinizin 40 ı çıkınca biraz daha kolaylaşıcak herşey.

Bebeğime gelince agulara başladık. Özellikle sabahları pek keyifli oluyoruz karşılıklı agulu sohpetler ediyoruz gülücükler gülücükler... 

Bu arada gece ancak 24:00 da uyuyor kızım sonra 4-5 gibi kalkıyor. Emziriyorum sonrada 2-3 saatte bir emziriyorum. Zaman buldukça yaparken rahatladığım ahşap boyama ürünlerimdende birkaç tane daha sattım. Mutlu oldum tabi. Yaptıklarımın beğenilmesi beni mutlu ediyor tabi. Böyle günler geçiyor.

Tam 2 ay bittiğimde karma aşı olduk. ikisi bacağından birisi ise kolundan 3 tane aşı oldu bebeğim. Ççok ağladı. İlk defa gözünden yaş geldiğini gördüm. Nerdeyse bende ağlıycaktım. 2 gün banyo yaptırmamamı söyledi sağlık ocağındaki ebe. Ateşi çıkabilir dedi. Çıkarsa calpol şurup vermemizi söyledi. Ama bebişimin hiç ateşi çıkmadı. Gayet iyiyiz. Çok şükür. Yarın doktor kontrolümüz var bakalım...

13 Şubat 2015 Cuma

40 IMIZ ÇIKTI

Herkese merhaba

Dün bebişimin ve benim doğumdan sonraki 40. günüüzdü. Benim herkesi toplayım pembeler süsler falanlar filanlar hayallerim bebeğim doğduktan sonra değişti. Fikrim 180 derece döndü. Çünkü hastalıklar kol geziyordu ve kendimden bile sakındığım kızımı kalabalıkta hayal etmek çok zordu. Evde misafirimde vardı. öyle olunca vazgeçtim valla. Dün sadece birinci dereceden yakınlarımızla 7-8 kişilik bir kırklama banyosu yaptırdık kızıma. Banada çok iyi geldi ünkü sevdiklerimi yanımda görmek beni çok mutlu etti. Buna gerekten ççok ihtiyacım varmış.



Kızımın suyuna uğurbceği, nazarboncuğu, anahtar, çatal, kaşık, bıçak koyduk. Ananem suyu okudu ve son suyu olarak bu suyu kızımın üstüne dktük. Suyun bir kısmınıda ben duşa girdim ve üstüme döktüm (öyle oluyormuş bilmiyordum)

Aslında 40lamaydı gibi şeylere pek inanmam ama sinerjiye ve pozitif düşünceye inanmışımdır hep. Birde ben çokta güzel vakit geirdim.

DENEYİMLERİMDEN NACİZANE  BİR TAVSİYE:  Tüm bloglarda bahsedilen fiyatları katlanan. Şu hamile pijaması ve emzirme sütyeni almanıza gerek yok. Normal pijama ve penye  balensiz sütyende iş görüyor. Alıcaksanızda sayıyı abartmayın. İhtiyaç duyarsanız devamını alırsınız.

2 Şubat 2015 Pazartesi

SİPARİŞİM

Minik kızımın bana izin verdiği müddetçe ahşap boyamaya devam ediyorum. Buda facebook'ta yaptıklarımı görüp beğenerek gelen ilk siparişim... Bakalım beğenicekmisiniz...


26 Ocak 2015 Pazartesi

İLİĞE KADAR HİSSEDİLEN KELİME "UYKUSUZLUK"


Bebişimle yeni hayata alışmaya çalışıyorum. Aslında çokta problemi olan bir bebek değil ama. 2-3 saatte bir emzirme durumu ve zaman zaman gelen gaz sancıları eşimle beni zombiye dönüştürdü.


Özellikle akşam yemeğinde mantı yediğim gün hem ben hem bebeğim gaz sancısı ile mücadele etmek zorunda kaldık. Yoğurttan olduğunu düşünüyorum. Doktora sorduğumuzda süt ürünlerini azaltmamı söyledi. 9 ay boyunca günde 1 litreye kadar süt içen ben zaman zaman hala alışkanlıktan süt içesim geliyor.


Onun haricinde yediklerime dikkat etmeye devam ediyorum. Sağlıklı beslenmeye çalışıyorum. Eşim lactamilin emziren anneler için süt gibi bir şeyini almış. Toz olarak su ile karıştırılarak hazırlanıyor. Onu iiyorum. Birde doktorum hamileliğim boyunca aldığım elevit isimli vitamini almaya devam etmemi söyledi. 40 çıkınca yine kontrolüm var. Şuan normal hayatıma döndüm aslında. Çünkü dikiş yerlerim iyileşti sadece hafif tatlı tatlı bir kaşıntı oluyor  o kadar.


Bugün doktora gittik gaz sancıları için bir damla verdi. Bitkisel bir vitaminmiş. Zor bulduk eczanede depodan getirttik.

2 saatte bir emzirme ve sürekli yarı açık göz ile uyumaya alışmaya çalışıyorum. Bu sisteme biraz alışayım yapmayı düşündüşündüğüm çok şey var...



15 Ocak 2015 Perşembe

HASTANEDE GEÇİRDİĞİM 2 GÜNDEN NOTLAR...

 Sizinle  aklımda kalanlardan kısa kısa notlar paylaşmak istedim...
1- Sezeryan olduğum için gecelik giydim. Pijama götürmenize hiç gerek yok. Çünkü hastane çok sıcak oluyor ve siz emzirmek için uğraşıyosunuz ayrıca ameliyatlı olarak pijamanın altı ile uğraşmak zor çünkü dikişleriniz eğilmenize izin vermiyor.

2- İlk başlarda sütüm gelmiyor diye strese girmeyin. Benim sütüm 3. gün geldi. İlk gün ise kolostrum denilen koyu kıvamlı bir süt geldi. Ama onu ememedi bebişim maalesef. Size tavsiyem o sütü kaçırmamak için yanınızda çay kaşığı götürmeniz. Bana yakın bir arkadaşım kaşık almamı söylemişti fakat ben çantaya koymayı unutmuşum. Sonra gecenin bir yarısı eşimden istedim. Göğsümü sıkıp kaşıkla verdim miniğime. Ancak öyle verebildik.

3- Elinizden geldiği kadar yürümeye çalışın. Doktorlar siz tuvalete çıkmadan ve gaz çıkarmadan hastaneden çıkarmıyorlar. Hatta yemek bile vermiyorlar. Sadece sıvı şeyler verdiler bana ilk gün.

4- Sabahlık koridorda yürürken faydalı oldu.

5- Ben 15 tane bez koymuştum. Yeter diye düşünmüştüm. Birde hani normal doğum yapacaktımya 1 gün kalçam diye fakaatttt bizim minik o kadar çok altına yaptıki nerdeyse saat başı değiştirdik altını. Tabi yine eşim hastaneye bez getirdi. Kesinlikle 1 paket bez götürün. Daha azı yetmiyor.

6- Ben genel anestezi alarak sezeryan oldum. Ve hiçbirşey hissetmedim. Sanki doğum yapmamış gibi hiçbir ağrım olmadı. Sadece dikiş yerlerim hareket ettiğimde sızladı. Oda olsun o kadar. Anestezi herkeste farklı olabiliyormuş sanırım. Çünkü intenette okuduğum bloglarda farklı etkilenen annelerede rastladım. Ama ben kendi adıma söyliyeyim sıfır acı yaşadım. Kısaca ameliyathaneye girdim ve gözümü beni kendi odama getirdiklerinde yanımda bebişimle uyandım.

7-  Hatanedeyken 3-4 farklı hemşire benimle ilgilendi. Emzirme konusunda hepsinden farklı şeyler öğrendim. İçlerinden birisi rahat emzirebilmem için gecenin bir yarısı enjektrün ucunu bıçakla kesip getirdi. Göğüs ucuma tutup çektiğimde bebeğin göğüs ucunu daha rahat emeceğini söyledi. Eve çıktığımda da verdiği enjektörü kullandım. Göğüs ucu belirgin olmayanlar için bence iyi fikir.


13 Ocak 2015 Salı

DOĞUM HİKAYEM (2)

Ameliyathanenin önündeki rampda bekliyordum. Yanıma anestezi uzmanım geldi bana epidural yapılacağını söyledi. Ben panik yapmıştım korkularımdan dolayı. (Aslında bu durumu engelleyemediğim için kendimi kötü hissediyorum itiraf edeyim) Anestezi uzmanı bu şekilde amelyata alınamayacağımı sakinleşmem gerektiğini söyledi. Bende uyumak istediğimi söyledim. Fazla uzatmayayım uyumama ortak bir şekilde karar verdik.



Beni ameliyathaneye aldılar. Önce damar yolu açtı bir hemşire. Çevremde 6-7 kişilik bir koşuşturmaca dönüyordu. Aralarında havadan sudan konuşuyorlardı. Ama daha doktorum gelmemişti. İki kişi biraz canımın acıyacağını ve sonda takacaklarını söyledi. ama hiiiç acımadı. Sonra önüme yeşil perde gerdiler. Bu arada ben tamamen çıplağım tabi belden aşağımı tendüyotladıklarını hissettim herhangibir ilaç vermedikleri için herşeyi hissediyordum şaşkın şaşkın. Üstüme örtü örttüler katkat.  Ve nihayet doktorumda geldii... Ama sadece 2 saniye gördüm önümdeki perdenin arkasına geçti. Ne olacaktı şimdi ışıkları açılar üstümde yuvarlak büyük ışıklar vardı. Yanımda monitörler...

Bu arada herkesin sadece gözlerini görmek enteresandı. belki hastanede daha sonra ordaki insanlarla karşılaşmışızdır.

Yanıma bir sandalye çeken anestezi uzmanı adam şimdi seni uyutacağız dedi. Elinde üç tane enjektör vardı. Damar yolu açılan elime uzandı.

HOOOOOP birinci şırıngayı elime enjekte etti. O an acaba ben uyumayacağımda herşeyi hissedecekmiyim diye aklımdan yine psikopatça şeyler geçti. Çünkü hiçbirşey değişmedi hislerimde.

HOOOOOP ikinci şırıngayı enjekte etti. Ve benim kafamın arkasından tatlı tatlı uyuşma başladı.

Üçüncü şırıngaya bakacaktımki.....................................................

VEEEEEEEEE  BENİ İLK YERLEŞTİRDİKLERİ 211 NUMARALI ODAMDA UYANDIM...

DOĞUM HİKAYEM... (1)

Bir gün önceden belirlenmiş olan sezeryan (epidural anestezi)) saatim 11:00 dı. O gece inanın çok zor geçti benim için. Sabah erkenden kalktım duşumu aldım. Zaten hastane için çantalarım arabadaydı ben sadece makyaj malzemelerimi ve fotoğraf makinesi olan bir torba aldım yanıma. Çanta bile almadım. Kimliğimide eşime verdim. Ve yollara çıktık. Hastane 1 saat önce orda olmamızı istemişti.

Annemler arkada hastaneye geldik. Önce 211 numaralı odaya yerleştirdiler. Hastane geceliğini giymemi istediler. Bu arada  akrabalarımızda hastaneye geldiler.

Aldımı beni bir telaş. (NOT: Ben normal hastane korkusu olanların dışında aşırı derecede tıbbi müdahale korkusu olan biriyim maalesef. Dişçide bayılmışlığım, lazer epilasyoncuda fenalaşmışlığım var. Yani ben bu konuda pek normal değilim. Bunu yazmamın sebebi doğum korkusu olan arkadaşlara benim gibi birisinin bile nasıl üstesinden gelebileceği bir şey olduğunu göstermek aslında)

Neyse nerde kalmıştık. Hastane geceliği giydirdiler bir hemşire tansiyonumu ölçtü. Aldığım ilaları sordu. Bu arada ben soğuk kanlılığımı korumaya çalışıyordum. Bol bol foto çektik odada. Saat 11:30 oldu doktor gelmedi. Ben üçüncü sezeryan olacak kişiydim hastanede. Benden önceki kadının bebeği geldi yan odaya, ne güzeldi bebek... Allahım benimdemi böyle bir bebeğim olacaktı inanılır gibi değildi...

Sonra hasta bakıcı sedye ile geldi iki hemşire beni sedyeye çıkardılar üstümü örttüler. Odadan çıkardılar ve ameliyathaneye doğru yola çıktık. Asansör çevresi hep seviklerimle doluydu. birkaç kelime edesim geldi ama sözcükleri çıkartamadım ağzımdan düğümlendim sanki...

Devamını yarın yollayacağım kızlar şimdi kızımı uyandırıp emzirmem lazım :)

YENİ HAYAT MERHABA!

Herkese merhaba!



Yeni hayatım 3 Ocak itibari ile başladı. Biliyorsunuz normal doğum bekliyordum ama nst sonucunun sıkıntılı çıkması ile 12 saat sonra sezeryana alındım. Şuan kızım ve ben çok sağlıklıyız. Ben anneliği öğrenmeye çalışıyorum oda bu dünyaya uyum sağlamaya çalışıyor.

Yaklaşık 10 gün oldu ben kendime yeni yeni geliyorum bu sebeple bloğa biraz ara vermek zorunda kaldım.

Peki bundan sonra neler olacak önce doğum hikayemi size yazıcam sonra kıla kırk yarıpta aldığım tüm ürünlerden ilk hafta nasıl faydalandım neleri sinirlenip çöpe attım ve sütüm gelene kadar neler çektim hepsi az sonra...    :)

2 Ocak 2015 Cuma

AMANIN DOSTLAR DOĞURUYORUM! (39. hafta doktor kontrolüm)

Naklen bildiriyorum... An itibari ile evin salonunda tüm aile toplandık. Hayırlı bir olay için çünkü yarın doğuruyorum!!!



Bugün sabah soluğu doktorcuğumun odasında aldık her zamanki gibi rutin nst ye girdim ve sonuç kağıdını doktora gösterip herşey yolunda lafını duyup hiç oturmadan çıkacağımızı düşünüyordum. Ama doktor ilk defa bir sıkıntı var dedi. Çok korktuk, öğlen yemek yememi  (kahvaltı yapmıştım ama)tekrar gelmemi nst ye girmemi istedi. Gittik eşimle etli bir yemek, ayran sonrada taze portakal suyu falan içtim. Sonra tekrar gittik.

Ve nst ye gittim yine nst düz çizgi çıktı. Bu istenen bir durum değildi maalesef. Doktora tekrar götürdük sonucumu. Daha iyi olduğunu fakat sezeryanla almamız gerektiğini söyledi. Sebebi ne diye sorduğumuzda belki plesenta kireçlenmesinden belki sıkıştığından belkide başka bir sebepten olabilir dedi. Bebeğim rahat değilmiş ve onu rahatlatmak için almamız gerekiyormuş.  Ultrasona falan gireyim dedim belki görürüz sıkıntıyı dedim. Doktorda bize ultrason değil bebeğin kendisini görücem dedi. Ve ben o an dondum kaldım. Bu akşamda olabilir dedi yarın alabiliriz falan diye aramızda konuştuk son olarak yarın sabah bebeğimi almaya karar verdi.

Zaten biliyorsunuz son 1.5 aydır herşeyim hazır. Bekliyorum belki erken gelir diye. Tabi normal doğum için hazırlamıştım kendimi ama şuan tek düşündüğüm bir şekilde sağlıklı doğması.

Bebeğim için tedirgin olduk tabi onun rahat olmadığını duymak bizi üzdü. Ama pozitif düşünmeye çalışıyorum. Bizim için dua edin belki bir süre daha yazamayabilirim. Yarın hastaneye yatıcam.

Haydi bakalım....

Zaman su gibi geçti...

Beklenen an geldi....